Özel Duyuru

Şeker tuzaklarına ilişkin dilekçelerimize ilk cevap; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan geldi!


Giyim mağazaları, kitapevleri ve oyuncakçılar başta olmak üzere, temel amacı gıda satışı olmayan işletmelerde mısır şurubu içeren şekerlemeler ve abur cuburların satışına aylardır dikkat çekiyoruz. Bu süreçte yaptığımız paylaşımlarla toplamda 1 milyona yakın kişiye ulaşıldı, on binlerce beğeni yapıldı, yüzlerce yorum bırakıldı ve 60 bine yakın imza toplanarak eşi görülmemiş bir kamuoyu oluştu. Net olarak belirtelim ki, bugüne kadar gerek üretici şirketlerden, gerekse bu furyayı başlatan giyim mağazalarından hiçbir şekilde geri dönüş almadık. Biz de; bu kamuoyu karşısında bazı sosyal medya annelerine yaptırdıkları reklamlar ve hediye çeki dağıtımlarıyla bu süreci görmezden gelerek ancak marka değerlerini korumaya çalışan bu firmaları değil, bizzat kanun yapıcı ve denetleyici kurumları muhatap almaya karar verdik.

🔸Bu bağlamda geçtiğimiz hafta bayram öncesi sizlerden gelen yüzlerce fotoğraf ve on binlerce imzayı da ekleyerek ilgili bakanlıklara bizzat başvuru yapmak üzere Ankara’ya gittik. Yaptığımız bu başvurulara ilk cevap; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan geldi. 5 satırlık cevapta özet olarak; Bakanlıktan İşletme Kayıt Belgesi almış ve Şeker tebliğine uygun olan işletmelerin bu ürünleri satmasında bir engel olmadığı belirtilmiştir. Burada kazanan maalesef Çocuk sağlığı değil, Ticaret mantığıdır.
🔸Gıda Tarım Bakanlığı’na göre, çocuk ayakkabıların arasında jelibon satmak, kasaların hemen önünde çocukların kolayca erişebileceği stantlarda abur cubur sergilemek, kırtasiye reyonunun hemen yanında şeker tuzakları kurmak sadece ve sadece Gıda İşletme Belgesi’ne bakmaktadır. O zaman bu mantıkla, bu mağazalarda sigara satışı da bir belgeyle sağlanabilir. Fakat mümkün değildir. Çünkü ilgili mevzuat sağlığa zararı kanıtlanmış bu ürünü birçok kısıtlamayla satışına izin vermektedir. Aslında benzer kısıtlamalar bu ürünlerde de vardır.


🔸Tekrar belirtelim ki, talebimiz ürünlerin mevzuata uygunluğu yönünden değil, temelinde gıda satışı yapmayan mağazalarda satışının kısıtlanması yönünden değerlendirilmesidir. Öyle ki, talepte bulunduğumuz bu ürünlerin neredeyse tamamının okul kantinlerinde satışı yasaktır. Bu ürünlerin tamamının çocuk programlarında reklamı yasaktır. Bu mantık ve bakış açısıyla, bu ürünlerin tüm bu engellemelere rağmen çocuklara bir tuzak gibi karşılarına çıkmasını görmezden gelmek, bunu temel bir gıda gibi görerek belgeye bağlayarak satışını yaygınlaştırmak, gelecekte bu çocukların diyabet ve obezite hastalıklarından yaşayacakları sıkıntıların vebalini de almayı gerektirir. Bu konuda mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi ve bu kısıtlama gelene kadar gayret edeceğimizi bir kez daha vurgulayalım.
Saygılarımızla,
#gıdadedektifi



Leave a Reply

Teknoloji Çözüm Ortağı: Vero Bilgi Teknolojileri