Şarbon hastalığı, Şarbonlu hayvanlar veya Şarbon bakterisi bulaşmış hayvan ürünleriyle temas sonucu insanlara bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Esas olarak ot yiyen hayvanlarda görülür ve hayvanlara Şarbon bakterisi sporları toprak aracılığıyla geçer.
🔸Şarbon enfeksiyonu insanlarda sporların organizmaya geçiş bölgesine göre üç formda görülmektedir.
👉Cilt şarbonu
👉Akciğer Şarbonu
👉Mide-Bağırsak Şarbonu
🔸Şarbon şikayetlerinin büyük bir kısmı Cilt şarbonu olarak görülmektedir. En tehlikeli form ise, havadan kapılan sporlar ile meydana gelen Akciğer Şarbonudur. Şarbon, endüstriyel kaynaklı, tarımsal kaynaklı veya laboratuvar kaynaklı olarak da sınıflandırılır. Bu sınıflandırmalardan en sık görüleni ise, Tarımsal kaynaklı şarbondur. Özellikle hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerde, hasta hayvanların kesilmesi, derisinin yüzülmesi ve kontamine olmuş yani hastalıklı bakteri kapmış etlerin işlenmesi sırasında doğrudan temas edilmesi sonucu cilt şarbonu ortaya çıkmaktadır. Hastalıklı etlerin yeterince pişirilmeden yenmesi sonucunda ise Mide-Bağırsak şarbonu ortaya çıkar. Sporların solunum yoluyla alınması sonucunda ise akciğer şarbonu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, hayvancılıkla uğraşanlar, kasaplar ve veterinerler genel itibariyle risk altındaki gruplardır.
🔸Dünyada her yıl 20 bin ila 100 bin insanda şarbon hastalığı görülmektedir. Avrupa’da en yaygın olarak görüldüğü dönem olan 1971 ila 1981 yılları arasında tespit edilen 11 bine yakın şarbon vakasının %52’sine yakını Türkiye’den bildirilmiştir. Ülkemizde son yıllarda çift haneli sayılara kadar düşen şarbon vakaları son haftalarda ortaya çıkan vakalar ile yeniden gündeme gelmiştir. Özellikle Kurban Bayramı sonrasında gerek hesabımıza gelen mesajlar, gerekse ulusal basına yansıyan haberlerde ülkemizin birçok ilinde Şarbon vakaları görülmektedir. Son günlerde hesabımıza ulaşan ve cilt şarbonuna uygun olarak nitelenebilecek rahatsızlıkların sayısı bile 10’u geçmektedir.
🔸Son günlerdeki şarbon vakaları arasında en çok görüldüğü anlaşılan Cilt şarbonu, sporların derideki kesik ya da sıyrıklardan girerek deri içinde depolanması sonucu gelişmektedir. Özellikle el, kol, yüz ve boyun gibi açıkta kalan bölgelerde sık görülür. Bakterinin yerleşmesi ve belirtilerinin ortaya çıkması arasında geçen süre genellikle 2-3 günü bulur. Sporların gelişimiyle ödem gelişir. Kaşıntılı bir hal alan lezyon 1-2 gün içinde genişleyerek üzerinde bir vezikül oluşturur. Vezikül sıvısı birkaç gün içinde bulanıklaşarak mavi-siyah bir renk alır. Lezyon etrafı ödemli bir alan olup ağrısızdır. Zamanla lezyon kuruyarak siyah bir kabuk oluşturur ve akabinde düşer.
🔸Türk Tabipler Birliği’nin konuyla ilgili kaynaklarına göre, Şarbonun en tehlikeli ve ölümcül olan şekli; Akciğer şarbonudur. Bununla ilgili bir vaka henüz ülkemizde gelişmemiştir. Akciğer şarbonu söz konusu sporların solunum yoluyla vücuda alınması sonucu gelişir. Lenf bezlerine ulaşan bakteriler, 60 güne kadar uzayabilen süreçte çoğalarak ödem ve nekroza sebep olurlar. Lenf bezlerinde oluşan ödem ve nefroz sonrasında kana karışır. Burada ölümcül bir durum söz konusudur. Akciğer şarbonunda 1 ila 6 gün ve bazen haftalar süren süreçte ilk belirtilen ortaya çıkar. İlk evrede, öksürük, ateş, baş ağrısı, kusma, halsizlik, karın ve göğüs ağrısı gibi genel belirtiler görülür. Sonrasında başlayan evredeyse, ani başlangıçlı ateş, dispne ve şok gelişir. Bu bulgulardan sonra ise ölümcül bir hal alır.
🔸Şarbon sporları dış ortamlarda uzun süre canlılığını ve aktivitesini koruduğu için tarımsal alanda şarbonun bulunduğu bölgelerde en etkili yöntem hayvanların ve risk altındaki kişilerin aşılanmasıdır. Hayvanlarda kullanılan aşı canlı spor aşısıdır. Bu aşı, insanlarda ender de olsa enfeksiyona yol açtığından kullanılmaz. Aşının kısa aralıklarla uygulanması ve 18. Aylara kadar belirli periyotlarda yapılması gerekmektedir. 100. Haftada yapılan aşının tam koruyucu etkiye ulaştığı bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur. Şarbon bakterisi, insandan insana geçmemektedir. Şarbon sporları havada ancak 1 gün asılı kalabileceğinden riskin ortaya çıktığı dönem kısa fakat önlem gerektirmektedir. Özellikle şarbon hastalığına sahip bir hayvanın tespit edildiği bölgede bulunan hayvanların kısa süre içinde aşılaması hastalığın yayılması önünde önemli bir engel olacaktır. Hastalığın yayılmasını engellemek amacıyla ölü hayvanların uygun bir biçimde derin olarak gömülmesi veya yakılması gerekir. #NeYediğiniziBilin
📌 Türk Tabipler Birliği’nden Dr. Özlem İnan Elçin’in kaleme aldığı “Potansiyel Tehlike: Şarbon” isimli kaynak dosyamızı buradan indirebilirsiniz.
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.