Bir süredir sizleri bilgilendirdiğimiz haksız ve ahlaksız bir itham süreciyle alakalı olarak, tarafımıza isnat edilen “tehdit suçu”, “verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçu” ve “hakaret suçu” yönünden şüpheli sıfatıyla savunmalarımızı verdik. Bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum ki, bugüne kadar yaptığım her bir paylaşım ile alakalı olarak alnım ak, başım diktir.
Fakat bu denli seviyesiz ve dayanaksız suçlamalar ile suçlanacağım bir gün bile aklıma gelmemişti. Öyle ki, ilk günden bu yana taşıdığım ve gittikçe artan sorumluluk duygusuyla bir markayı, bir ürünü ya da herhangi bir firmayı bu platformda övmedim, övülmesine ve reklamına izin vermedim. İlk günden bu yana başta çocuklarımız olmak üzere tüm tüketiciler nezdinde bilinçlenme sürecine tarafsız ve bağımsız yayınlarla katkı sağlamaya çalıştım. İlk günden bu yana sosyal medyanın kirlenen dünyasında çocuklarını reklamlara alet eden, gizli reklamlarla tüketiciyi yanıltan, kandıran ve adeta sömüren bu düzene korkusuzca karşı çıktım. İlk günden bu yana çocukları üzerinden prim yapan, çocuklarının fotoğraflarını açık hesaplardan kontrolsüz bir şekilde yayınlayanlara karşı tavrımı ortaya koydum. Bu süreçte hiçbir zaman yalnız olmadığımı ve sizlerin koşulsuz desteğini aldığımın da bilincindeyim. Fakat bugün karşı karşıya kaldığımız tabloda, ne anlatsak, neyi ortaya koysak atılan çamurların, iftiraların ve ithamların bendeki etkisi geçmeyecektir. Tarafıma uzatılan bu ahlaksız dil ile ilgili her türlü hukuki mecrada kendimi savunmaya ve hakkımı aramaya devam edeceğim.

Bugün maalesef; 1 yaşından küçük bir çocuğa “ahlaksız” dediğim gerekçesiyle ortaya konan “hakaret suçu” iddiasını savunmak durumunda kaldım. Bugün maalesef, açık hesaptan kontrolsüz bir şekilde yayınlanan bir çocuğun fotoğrafını, üzerinde tarafıma ait ithamlar bulunması sebebiyle cevaben hazırladığım story paylaşımında çocuğu görülmeyecek şekilde taşımama rağmen “ verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme” ve “çocuğun fotoğraflarını açık hesaptan yayma “ iddiasını savunmak zorunda kaldım. Bugün maalesef, yapılan bu haksız ithamların bedelini ödeyecekler ifadesini çekip çevirip savcıya “ kendini adeta öldürmeye kast ettiğime” , “iç huzurunu kaçırdığıma” ve “korku yarattığıma” kadar götüren asılsız, mesnetsiz ve dayanaksız iddiaları savunmak zorunda kaldım. Bugün maalesef Türkiye’de bir çocuğun bir anne ve bir baba tarafından nelere alet edilebileceğinin son noktasını görmek zorunda kaldım. Bugüne kadar harcadığım zamanlardan, günlerden, gecelerden ve karşılıksız verdiğim uğraşılardan dolayı sadece ailemden ve çocuklarımdan af diliyorum. Bu ve buna benzer süreçlerin onları ne denli etkilediğini, topluma yarar sağlamak adına kendi ailemden ve çocuklarımdan taviz verdiğimi bilmenizi istiyorum. Bundan sonra bu ve buna benzer itham ve suçlamalarla da gönüllü avukat arkadaşlarımın ilgileneceğini bilginize sunuyorum.
Bu adamı takip ederek, ona güvenerek ve yaptıklarına prim vererek bu ayıba ortak olan herkese ve değerli takipçilerime saygıyla duyururum. Konuyla alakalı önümüzdeki günlerde söz konusu hesap ile ilgili elimizdeki tüm belge ve bilgileri de Söke Savcılığı’na iletiyor olacağız. #BüyükBirAileyiz
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.