Toplumun her kesimiyle sessiz bir devrime tanıklık ediyoruz.

Her şeyi bir kenara bırakalım;
Bırakalım hakaret etsinler,
Bırakalım abartıyorsunuz desinler,
Bırakalım okullara hangi sıfatla gittiğimizi sorgulasınlar,
Bırakalım glikoz şurubunu hararetle, hiddetle, şiddetle savunsunlar.
Biz sizlerin katkısı ve ilgisiyle, toplumun her kesiminin katılımıyla sessiz bir devrime tanıklık ediyoruz.

Bu sene 30 okulda 3000’den fazla pırlantayla buluştuk. Birbirinden değerli öğretmenlerimizle tanıştık. En köhne mahalleye de, en lüks okula da gittik. Değerleri ayırmadık, ilkokuldan liseye bu ülkenin geleceğini bizzat gördük, iyi ki de gördük. Yarın onlar eğitimlerinin karnelerini alacaklar. Hepsine hayatlarında sonsuz başarılar diliyoruz. Bugün o öğretmenlerimizden biri yarın için hazırladığı karne hediyelerini gönderdi. Bu farkındalıkta daha nice öğretmenlerimiz var, biliyoruz. Hepsinin ellerinden öpüyoruz.

Çocuklarımızı bu kadar önemserken ve severken; tabii ki gıda endüstrisinin maddi temellere oturtulmuş, yapay dünyasına teslim etmemeye de kararlıyız. Bu mücadelede kendi çocuğumuz kadar sizlerin çocuklarını da kurtarmaya talibiz. Yüksek şekerli, mısır şurubu içeren ve hiperaktiviteye sebep olan yapay gıdalara teslim olmayacağız, çocuklarımızı bu endüstriye yedirmeyeceğiz. #NeYediğiniziBilin