Okul kantininde yaptığımız çekimle alakalı ithamlara ilişkin açıklamamızdır.

Dün İstanbul Tuzla’daki okul kantini çekimi sonrasında kantinci veya kantinci yakını olduğu belli olan kimi kişilerden çeşitli mesajlar aldık. Bu mesaj ve yorumların çoğu diğer takipçileri etkilemeye yönelik ve çoğu kantin işletmecileri tarafından yazılan provokatif yorumlardı. “Okula izinsiz girdiğimiz”, “İzinsiz çekim yaptığımız” ve “Okulda güvenlik problemi oluşturduğumuz” gibi akla vicdana sığmayan ve tamamen ikiyüzlü yorumlara muhatap olduk. Bu yaklaşımlar sonrasında “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” deyimi bir kez daha haklılığını göstermiştir. Öyle ki; yıllardır mevzuata aykırı satış yapanlar, öğrencileri müşteri olarak görüp kazanacakları üç kuruş için sağlığıyla oynamaya çekinmeyenler bizi “kanunsuzlukla”, “kuralsızlıkla” suçlamakta; “güvenlik problemi” olarak lanse etmektedir. Okullarda bir güvenlik problemi varsa; o da okul müdürlerini odalarına hapsettirecek kadar çaresiz bırakan, bakanlıkları baskıyla geri adım attıracak kadar güce sahip olan yani “hem suçlu, hem güçlü” okul kantini işletmecileri ve bu kantinlerin arkasındaki “gizli güç” olan üretici firmalardır.

Geçtiğimiz sene 30 okulu ziyaret edip 3000’den fazla öğrenciyle bizzat muhatap olan şahsımın yaptığı bu kamuoyu çalışmasını karalamaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bizim Türkiye’de adım atamayacağımız bir okul yoktur, olamaz. Yasal olarak her türlü izni alabilecek kadar kendimize güvenimiz vardır – ki bunu ilerleyen aylarda çokça yapacağız. Öğrencilere o kantinlerde satılan tamamı mevcut genelgelere aykırı gıdaları sizlere aktarmaya, devleti bu konuda uyarmaya ve uyandırmaya devam edeceğiz. Kantinlerde yapılan satışların çoğunluğu ceza gerektirecek nitelikte ve hukuksuzdur.

Kantin meselesi bugün devletin görmezden geldiği ve kontrol edemediği ticarethanelerdir. Bugün bize bu algı oyunlarını yapanlar yarın cesur bir bakanın talimatlarını baskıyla değiştiremediklerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek gücünü göreceklerdir. Bugün Gıda Dedektifi’ni susturmaya veya pusturmaya çalışanlar yarın binlerce gıda dedektifini; anneyi, babayı ve bilinçli gençleri karşılarında mutlaka bulacaklardır. Bizi “reklam yapmakla” itham eden bu kişi ve yapılara tek sözümüz var; Çocuklarımızı yedirmeyeceğiz. Lafta değil, gerçekten yedirmeyeceğiz. Çünkü biz bu ülkeyi laf olsun diye değil; gerçekten seviyoruz. #BüyükBirAileyiz