Bugün yaptığımız yayınlar sonrasında marketlerde en çok satılan ürünler özelinde gerçekleştirdiğimiz kısa bir araştırmayla “Geleneksel” ve “Karadeniz” ifadeleriyle ve ambalajlardaki görsellerle çaylarda ne denli bir algı ve kandırmacaya maruz kaldığımızı açıkça gördük. “Geleneksel Bitkiler” adıyla satılan ithal ıhlamurlardan tutun, “Doğu Karadeniz” ismiyle satılan ithal çaylara kadar tüketici nasıl kandırılıyor şimdi hep birlikte göreceğiz.

Örneğin; “Doğu Karadeniz” ismiyle satılan bu üründe sadece Karadeniz çayları değil, ithal çayların da kullanıldığı görülüyor. Bu durum gerek ambalajın arkasındaki menşei bilgisi üzerinden gerekse ön kısımda yer alan “harman” ifadesinden anlaşılıyor. “Karadeniz çaylarıyla harmanlanan” ifadesi genellikle ithal çaylar ile yerli çaylar karıştırıldığında kullanılıyor. Yani çay alırken “Doğu Karadeniz” vurgusundan ve görsellerinden ziyade, “harman” ifadesini ya da menşei bilgisine dikkat etmek gerekiyor.
Bir diğer örnek ise marka özelinden yapılan “Yerli ve Milli” vurgusuna rağmen satılan ürünün içeriğiyle alakalı. Doğuş Çay tarafından satışa sunulan Black Label isimli çayda Yerli ve ithal çayların birlikte kullanıldığı görülüyor. Ambalajda başka hiçbir şekilde vurgulanmayan bu durum sadece ambalajın arkasında yer alan Menşei bilgisiyle açığa çıkıyor. Bu örnek de markaların yerli ya da milli algısından ziyade markalar tarafından sunulan ürünlerin içerik ve menşei bilgilerine dikkat etmek gerektiğini göstermektedir.

Bir diğer örnekte ise bu kez da Doğadan markasıyla satılan “Geleneksel Karadeniz” isimli çay dikkatimizi çekiyor. Bu çay da gerek görselleri gerekse vurgu yaptığı “Geleneksel” ve “Karadeniz” ifadeleriyle tüketicide tamamen yerli çay kullanıldığı algısı oluşturuyor. Fakat ürünün menşei bilgisine baktığımızda üründe yerli çayların yanısıra İthal çaylar da kullanıldığını ortaya koyuyor. Bu çay ayrıca Bergamot aroma vericisi de içeriyor.
Bu aldatıcı durum sadece siyah çaylarda değil; hazır bitki çaylarında da ortaya çıkıyor. Hatta bitki çaylarında Türkiye menşeili ürünlere rastlamak neredeyse mümkün değil. Fakat vereceğimiz örnek özellikle tüketicide oluşturduğu algıdan dolayı dikkat çekiyor. Öyle ki; “Geleneksel Bitkiler” adıyla satılan bu Ihlamur çayında tamamen ithal hammadedeler kullanıldığı görülüyor. Yani ıhlamur kokulu şehirlerimize ve yıllık 50 ila 80 tonu bulan ıhlamur üretimimize rağmen maalesef ithal ıhlamurlar tüketmek durumunda kalıyoruz. Tabi burada tüketicinin ambalajlardaki algılar ve görsellerden ziyade, menşei bilgilerini kontrol ederek seçimlerini bu yönde geliştirmeleri gerekiyor. #NeİçtiğiniziBilin