Bu akşam Milli Eğitim Bakanı Sn. Ziya Selçuk tarafından paylaşılan bir fotoğraf dikkatimizi çekti. “Burası Bakanlık binası – eğitimin merkezi ve bizim merkezimizde çocuklar var” ifadeleriyle paylaşılan fotoğrafta ülkemizin dört bir yanından çocukların katılımıyla bir sergi açılışından ve çeşitli sanat etkinliklerinin yapılmasından bahsediliyor. Fakat fotoğrafların derinliklerine indiğimizde görüyoruz ki; ülkemizin Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altında sanatsal aktivitelere katıldığı için sevindiğimiz çocuklarımızın her birinin elinde meyve nektarları var. Daha da ilginç olan; bu ürünler yine aynı bakanlığımızın genelgesiyle çocuklara ulaşmaması adına kantinlerde yasaklı. %100 meyve suları da dahil olmak üzere bu meyve nektarlarının çocukların aşırı şeker ve kalori yüküne sebep olduğu gerçeğiyle alınan bu genelge yürürlükte olmasına rağmen; Bakanlık çatısı altında bunun yapılması gerçekten düşündürücü bir çelişkidir.

Ya devlet yaptığının farkında değil ya da bazı firmaların yönlendirmesi veya buyunduruğuyla hareket etmektedir. Her ikisi de kabul edilebilir değildir. Biz en güvenilir alanlarda – imkanlarımız da varken – çocuklara bunu reva göremeyiz. O masalar meyvelerle, kuruyemişlerle donatılmalıdır. Bu çocuklara değer vermekse eğer konu 50 kuruşluk meyve nektarlarını değil; gerçek meyveleri onlara sunabilmeliyiz.

Türkiye’de obezite son derece hızla ilerlemektedir. Bu ve buna benzer içecekler de obezitenin artışında büyük rol oynamaktadır. Bunları bir yandan kısıtlarken; bir yandan da normalleştirmek kabul edilemez. Bu anlamsız politikadan vazgeçmek ve bir an önce sürdürülebilir ve kararlı politikalar ortaya koymak gerekmektedir. Aksi halde %35’leri geçen obezite oranlarından en çok pay alan çocuklarımız birkaç sene sonra sağlık sorunlarıyla boğuşmaktan başka bir şey yapamayacaklardır.
O zaman sanattan,
O zaman sanatçıdan,
O zaman mutlu bireylerden söz edemeyiz. Biz çocuklarımıza önce sağlık sunmalıyız. Bunu topyekün bir mücadele ve kararlılıkla başaracağımızdan kuşkumuz yoktur. #ÇocuklarımızıYedirmeyeceğiz