Biz toplumun gelecek nesillerine nasıl daha faydalı olabiliriz diye hergün kafa yorarken, toplumdaki çocukları kendi çocuklarımızdan ayırmaksızın onlara nasıl faydalı olacağımızı araştırıp dururken; bugün Youtube’da basit bir arama yaptım.
“Şırınga çikolata.”
Karşıma çıkan videolar beni dehşete düşürdü. Şekerlemeler, çikolatalar, birbirinden rezalet videolarda akıldan yoksun diyaloglar ve görüntüler eşliğinde çocuklara yediriliyor. Bu videolar reklamlarla donatılmış ve çocuklara yapılan bu zulüm karşılığında da kendilerini anne ve baba olarak vasıflandıran bu kişiler bu işten para kazanıyor. Öyle az buz bir işten bahsetmiyoruz. Milyonlarca takipçi, onbinlerce beğeni, binlerce yorum. Herkes sevgi pıtırcığı, herkes birbirine teşekkür ediyor, herkes “ne tatlı olmuş” diyerek birbirinin sırtını sıvazlıyor. Anne ve babalar göz altları morarmış çocuklarına birbirinden rezalet ürünleri yedirirken ellerinde kamerayla gelecek nesillerin yüreklerine, beyinlerine resmen hançer saplıyor.
Bir videoda toprağa şeker eken bir “baba” sonrasında ektiğini şırınga çikolata olarak biçiyor. Sonra anne ve baba şaşırarak çocuğuna bu şırıngaları topluyor ve yediriyor. Diğer bir videoda önce Kinder Joy yedirilen çocuğa sonra da çekim eşliğinde şırınga çikolata yediriliyor. Göz altları morarmış çocuk muhtemelen akşam geç vakitte bu yedirilen şeyleri yüzü gözü çikolata olana kadar tüketiyor. Başka birinde de iğne yaptırmak istemeyen çocuğa doktor kızıyor ve ona şırınga çikolata vererek sakinleştiriyor.
Bu istismarlara maruz kalan çocukların isimleri de genelge prenses ve benzeri sıfatlarla süsleniyor. Oyun, Game, Toy ve Show gibi isimler verilen bu kanallardan gelecek nesiller için çok tehlikeli sinyaller veriliyor. Bunları yayınlayanlar, bunları izleyenler ve bu rezlaetlere çanak tutan herkes başta Mert Yağız’ın ölümünden ve beraberinde de etkiledikleri her bir çocuktan sorumludur. Yine Wikipedia’yı bir çırpıda kapatan, Uber’i kovalayan yöneticiler de nelere çanak tutulduğunu, kimlerin denetimden kaçarak toplumu olumsuz yönde etkilediği belli ki görmekten acizdir. Bu videoları gördükten sonra Mert Yağız gibi binlerce çocuğumuzu kurtarmak adına ne denli çok çabalamamız gerektiğini bir kez daha görmüş oldum. Topyekün bir toplumsal mücadeleye ihtiyacımız var. #ÇocuklarımızıYedirmeyeceğiz
