Birkaç gün önce annesi çantasında şırınga şeklindeki oyuncağı görmüş ve oyun hamuru kalıbı zannetmişti. Sonra da Mert Yağız’a dönüp; “Bu nedir oğlum?” diye sormuştu. Mert; “Çikolata anne, kantinden aldım.” dedi. Annesi de dönüp; “Bir daha böyle pis şeyler alma” diye tembihledi. Ama Mert Youtube’dan gördüğü, reklamlardan gördüğü, kantinden gördüğü, arkadaşlarından gördüğü, ambalajında en sevdiği çizgi film karakterlerini gördüğü açıkçası toplum olarak normalleştirdiğimiz ve tüm yasaklamalara rağmen onu özendirdiğimiz bu işe yaramaz şeyi o sabah yine aldı.
Günlerdir Mert Yağız’ın yürek burkan ölümünü konuşuyoruz. Onun ölümünden ileriye dönük dersler çıkartarak başka Mert’ler ölmesin diye çabalıyoruz. Onu geri getiremeyeceğimizi bildiğimiz için en azından geride kalan çocukların geleceğini biraz da olsa güvenceye almaya çalışıyoruz. Onun ölümündeki sorumluluğu susarak pusarak örtbas etmeye çalışanlar biraz utansınlar diye bu ibretlik olayı gündemden düşürmemeye çabalıyoruz. Otopsi raporu açıklanana kadar normal yayın akışımıza dönmeyeceğiz demiştik; aileye açıklanan otopsi sonucunu teyit ettik.
Bu süreçte günler geçtikçe neredeyse Mert’i ve ailesini suçlu duruma düşürecek kadar hadsizleşen kimi yorumlar, kimi mesajlar gördük. İhmaller zincirinde iki temel unsur rol oynuyor. İlki; mevzuata aykırı olarak kantinde bu ürünleri satan ve sattıranlar, İkincisi; bu ürünü üretenlerdir. Gerçeği bile bile yalan söyleyenler veya susanlar da bu ihmale çanak tutanlardır.
Bilinmelidir ki; ne ilkyardımla, ne sağlık ocağında, ne ambulansta, ne de hastanede Mert’in ölümüne sebep olan parçayı kimse çıkartamadı, çıkartamazdı. Mert’in hayatına mal olan şırınga kapağı onun narin bedeninden ancak otopside çıkartılacak kadar derinde ve ulaşılmazdı. Yani onu kurtarmak, imkansızdı. Bu önemli detayı herkes bilmeli ve suçluyu ona göre aramalıdır. Suçlu suçunu Mert o ürünü kantinden aldığı anda işlemişti. Artık bundan geri dönüş yoktu. Bu kadar net ve acı bir gerçekle karşı karşıyayız.
Şimdi bu acı gerçeklik karşısında susanlara tek bir şey söylüyoruz; Vicdanınızla er ya da geç yüzleşeceksiniz. Sorumlular er ya da geç bu ihmallerinin bedelini ödeyecektir. İlahi adalet, bunu gerektirir. #ÇocuklarımızıYedirmeyeceğiz
