Özellikle içeriğindeki yüksek oranda hidrojenize bitkisel yağ ya da susuz yağ yani bilinen ismiyle margarin içeren poğaçalarla ilgili önceki gün ulusal medyada yayınlanan haber dikkat çekti. Pastanelerde satılan poğaçalardan her gün iki adet yendiği takdirde 20 günde vücutta oluşan 2,5 kg. yağ kitlesi Diyetisyen Esra Çelakıl tarafından replika ile canlandırıldı.
Özellikle okulların açılmasıyla çocuklar ve gençler tarafından tüketilen pastane tipi poğaçalarda kullanılan yağlar ve poğaçalardaki besin değerleri tablosu Türk Gıda Kodeksi’nin ilgili tebliğine rağmen – açıkta satılan fırın veya pastane gibi yerlerde – tüketiciye açıkça beyan edilmiyor. Bu haliyle ne yediğini bilmeyen tüketiciler de her gün yedikleri poğaçalardan aldıkları yağ ve şeker miktarlarını da bilmiyorlar. Bu konuda bir araştırma yapan Diyetisyen Esra Çelakıl tarafından ortaya konan verilere göre bir poğaçada 10 tane küp şeker kadar ilave şeker yer alırken, günde 2 poğaça yiyen bir kişinin vücudunda 20 günde 2,5 kg. yağ birikimi olmaktadır.
Bu haliyle özellikle margarin formunda yağlarla yapılan pastane tipi poğaçaların tüketimiyle kılcal damarlarda tıkanıklığa kadar giden süreç başlamış oluyor. Özellikle kahvaltı gibi önemli bir öğünün yüksek oranda doymuş yağ içeren bu ve benzeri ürünlerle geçiştirilmesi hem günün geri kalanında verimsizliğe hem de kısa, orta ve uzun vadede sağlıksız bir sürece girmemize yol açabiliyor.
Piyasada özellikle pastane tipi poğaçalarda kullanılan yağlar toptan marketlerde birçok farklı markayla satılıyor. Bunlardan Orkide markasıyla Helal sertifikalı olarak satılan Poğaça Yağına baktığımızda üzerinde “Bitkisel margarin” ve “Mayalı hamurlarda ve genel amaçlı kullanım için” ifadelerini görmekteyiz. Ürünün içeriğinde ise ilk sırada rafine bitkisel yağlar olarak değişen miktarlarda palm yağı, kanola, pamuk ve tam hidrojenize palm yağı içerdiğini anlıyoruz. Üründe ayrıca; Emülgatör olarak Yağ asitlerinin mono ve digliseritleri ile Ayçiçek lesitini, Koruyucu olarak Potasyum Sorbat ve Renklendirici olarak Beta Karoten bulunduğunu görüyoruz.
