
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı nezdinde yapılan çalışmalar çerçevesinde 2018 yılında Besin Profili Modeli ortaya konmuş ve bu kapsamda gıda ve içecekler; kırmızı, turuncu ve yeşil olmak üzere üç kategoride sınıflandırmıştır. Şeker, bisküvi, cips ve çikolata dahil olmak üzere içeriğinde yüksek oranda şeker ve doymuş yağ bulunan ürünler bu kapsamda kırmızı kategoride almaktadır. Bu kapsamda bu ürünlerin çocuklara yönelik billboardlar ve ulusal mecralardaki reklamları ile okul kantinlerinde satışına yönelik bir takım düzenlemeler bulunmaktadır. Mevzuat bu düzenlemeleri ve kısıtlamaları öngörürken Türkiye’de genellikle kırmızı kategoride yer alan abur cubur ürünlerinin üretimiyle bilinen Ülker firması Kurban Bayramı öncesinde “Ülker’siz bayram düşünülemez” ifadeleri ve bir çocuğun şeker tuttuğu görsellerle reklam yapmaktadır. Bu reklam kampanyası mevcut mevzuata aykırı nitelikte olup, çocukların tüketiminin tavsiye edilmeyen ürünleri övücü niteliktedir. Bu reklam acilen kaldırılmalı ve firmaya emsal teşkil edecek düzeyde bir idari para cezası düzenlenmelidir.

Öyle ki; Milli ve dini bayramlar toplumumuzun birleştirici unsurlarıdır. Bu unsurları kim hangi şartlarda olursa olsun ayrıştıramaz, kendi veya başkası için özel şekilde konumlandıramaz ve toplumun tamamına hitap eden bu özel günleri sahiplenemez. Bu reklamda ifade edilen “Ülkersiz bir bayram düşünülemez” ifadesi, bayramların Ülker ürünleri olmadan “bir anlamı olmadığı”ifadesinin de ötesinde “düşünülemez” olduğu yönündedir. Bu ifade bir reklam ifadesinden çok daha ötede, toplumun bilinçaltında bir algı yapmaya yönelik, toplumun tamamına hitap eden, ortak paydamız olan dini bir bayramı bir marka özelinde sahiplenen, diğer markaları ise ötekileştiren bir duruşu temsil etmektedir. Bu durum toplumumuzu birleştiren yegane unsurlardan olan bayramlar nezdinde kabul edilemez bir tutum olup, diğer markalar açısından da haksız rekabet teşkil edecek, reklam kriterlerine uymayan, toplumun da abur cuburlara yönelik “zorunlu bir tüketim malzemesi” olarak görmesine sebep olacak art niyetli bir tutumu göstermektedir. BU REKLAMLAR BU YÖNÜYLE ACİLEN KALDIRILMALI VE FİRMAYA TOPLUMDA AYRIŞTIRMAYA SEBEBİYET VEREN, TOPLUM ÜZERİNDE MARKA LEHİNE ALGI OLUŞTURMAYA YÖNELİK, TOPLUMUN TAMAMINI KAPSAYAN BİR HUSUSTA MARKAYA AYRICALIK ATFEDEN, EŞİTLİK VE HAKSIZ REKABET İLKELERİNE AYKIRI YAKLAŞIM EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALIDIR.
Diğer yandan söz konusu reklam faaliyeti yazımın en başında ifade ettiğimiz gibi aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen ürün gruplarında çocuklara yönelik reklam ve promosyon yapılmasına engel olan düzenlemelerin yanında, çocuklara yönelik olarak pazarlaması, reklamı ve kantinlerde satışı kısıtlanan ürünlerin bizzat “çocuklar” öznesiyle reklam yapılmasına yönelik olarak değerlendirilmelidir. Bu kapsamda bahsi geçen reklamlarda çocuklara satışı ya da pazarlaması mümkün olmayan bu ürünlerin “çocuklar” kullanılarak reklam malzemesi yapılmasına yönelik mevzuata aykırılık bulunmaktadır. SÖZ KONUSU REKLAMLAR BILLBOARDLAR, ULUSAL YAYIN ORGANLARI, TV VE SOSYAL MEDYA KANALLARINDAKİ TÜM FAALİYETLERİ GÖZ ÖNÜNE ALINDIĞINDA MEVZUATA AYKIRI ŞEKİLDE “ÇOCUKLARIN TÜKETEBİLECEĞİ ÜRÜNLER GİBİ GÖSTERİLEREK” MİLYONLARCA KİŞİYE ALGI MALZEMESİ OLARAK ULAŞTIRILMAKTADIR. BU DURUM ÇOCUKLARIN SAĞLIĞINI KORUMAYA YÖNELİK YAPILAN MEVZUAT DÜZENLEMELEERİNE VE KISITLAMALARA AYKIRI NİTELİK TAŞIMAKTADIR.

Bu kapsamda söz konusu firmanın ürettiği ürünlerin çoğunluğunun, bahsi geçen reklamda yer alan ürünlerin tamamının kırmızı kategoride yer aldığı dikkate alınırsa, bayram gibi tüm toplumu kucaklayan bir olgu üzerinden algı malzemesi yaparak, çocukları da mevzuata aykırı şekilde bu reklamlarda özne olarak kullanan firmanın reklamlarının acilen durdurulması, emsal teşkil edecek şekilde idari para cezası ile cezalandırılmasını talep ederiz.