Yıldız Holding tarafından Godiva İsrail paylaşımını eleştiren yayınımızla ilgili hukuka aykırı şekilde iddianame hazırlandığı tespit edildi!

Bugün itibariyle tarafımıza ulaşan bilgi doğrultusunda Ülker markasıyla bilinen Yıldız Holding’in Godiva İsrail hesabından 28 Kasım’da yapılan paylaşımı eleştiren yayınımıza yönelik Ocak ayında suç duyurusu yapıldığı öğrenildi. Firmanın dilekçesi sonrasında değerlendirilen suç duyurusu kapsamında bilirkişi raporu alındığı ve bilirkişi raporunun da firmanın ürünlerinin kötülendiği ve gereksiz yere incitici ifadeler bulunduğuna dair kanaat getirdiği anlaşıldı. Fakat söz konusu hukuk sürecinde savcılık bir şeyi atladı: Firmanın şikayetini kabul eden savcının hesap sahibimiz Musa Özsoy’un ifadesine başvurmadan, sadece firmanın dilekçesi ve bilirkişi raporu kapsamında aceleyle iddianame hazırlandığı anlaşıldı. Savcılığın, hukuka aykırı şekilde düzenlediği iddianamenin mahkemeden döndüğü ve yapılan itirazın da reddedildiği anlaşıldı. Bu haliyle hukuka aykırı şekilde iddianame düzenlenerek dava açılan Musa Özsoy’un önümüzdeki günlerde Türkiye’ye giderek hem süreçle ilgili bilgi almak üzere savcıyla görüşmesi hem de konuyla ilgili savunmalarını sunması bekleniyor.

Diğer yandan birkaç aydır hiçbir bilgilendirme yapılmadan ve Musa Özsoy’un savunması alınmadan "fikri ve sınai haklar uzmanı" olan bir bilirkişiden alınan raporda; “O zaman bir kadeh "bebek kanı" pardon şarap ile Godiva iyi gider diyebilir miyiz?” şeklindeki ifadelerin TTK m. 55/1 kapsamında müşteki şirketin özellikle İsrail devletiyle ticari ilişki içine girdiği veyahut belli amaçlarla ticari ilişkilerinde ısrarla devam ettiği algısı yaratarak "ticari faaliyetlerini ve ticari işlerini" gereksiz yere incitici nitelik taşıdığı kanaatine varılıyor. Bilirkişi raporunda ayrıca "müşteki şirketin ticari itibarını etkileyeceği ve hatta bilinen kahve ve kola ürünlerinde olduğu gibi insanların toplu protestolarına yol açabileceği, bu sebeplerle şirket aleyhine haksız rekabet yaratacağı" görüşünü beyan ediyor. Oysa ki, yayınımız şirket aleyhine protestolara sebebiyet verecek nitelikte olmamakla birlikte, bahsi geçen paylaşımın konu alındığı şaraplı post zaten Yıldız Holding'in İsrail'deki faaliyetlerinin devam ettiğini destekler niteliktedir. Diğer yandan firma söz konusu paylaşımla İsrail'deki müşterilerinin iyi hissetmesi için çaba göstermekte, onlara şarap ile Godiva çikolatayı tüketerek "iyi hissetmeleri" çağrısında bulunmaktadır.

Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan katliam ve soykırım girişimi sürecinde, bu katliam ve soykırım girişiminin baş aktörü olan İsrail terör devletine destek olan veya ticaretine devam eden global firmaların tamamına yakını dünya çapında protesto edilmiş, bu protestolar ve boykot çağrıları kapsamında milyonlarca dolar zarara uğramasına rağmen dünya çapında veya Türkiye'de tek bir protestocu hakkında ya da eleştiri yapan yayınla ilgili aleyhte bir dava veya girişimde bulunmamıştır.

Bilirkişinin raporunda örnek verdiği Starbucks, Coca-Cola, McDonald's gibi global markalar bu süreçte çok daha ağır protestolara, boykot çağrılarına ve eleştirilere maruz kalmış; bebek kanı benzetmesi bu firmalar için çok daha ağır ithamlarla yapılmıştır. Hal böyleyken bahsi geçen firmaların hiçbiri tek bir kişi hakkında böylesi bir suç duyurusu yapıp, ticaretimize zarar veriyor demeyi aklına getirmemiştir. Bu haliyle Murat Ülker'in sahibi olduğu Yıldız Holding'in tavrı ve duruşunu tüm kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Kendi vicdanlarıyla olan muhasebeleri ise, Elbette çok daha çetin olacaktır.