Ülker’in kontrolündeki bir çok basın yayın organında ve çeşitli sosyal medya hesaplarında Ülker’in 2025 yılının ilk 6 ayında 51,6 milyar ₺ ciro yaptığına dair haberler yer alıyor. Bu haberlerde firmanın gerek yurt içi ve gerekse yurt dışında - özellikle Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerde yaptığı satışlar da dahil edilerek şirketin abartılı bir ciro elde ettiği vurgulanmaya çalışılıyor. Diğer yandan, uzun süredir boykot hassasiyeti olanlar tarafından tepkilere maruz kalan firmanın birçok yayın organında sipariş usulü yaptırdığı haberlerde “gıda devi” olarak lanse edilmesi de ironik bir hal alıyor. Öyle ki, firma gıdadan ziyade, içeriğinde palm yağı, glikoz şurubu, margarin ve türevlerinin yer aldığı, çoğunlukla şeker ve doymuş yağ açısından sağlığa yararı olmayan ürünler üretmesiyle biliniyor. Gıda Dedektifi, tüketiciyi algılarla yönlendirmeye çalışan haberlere karşı incelediği 2025 yılı ilk 6 ay bilançosunun detaylarını sizlere aktarıyor.

İlk olarak firmanın KAP’a gönderdiği bilançoya göre firmanın 2025 yılının ilk yarısında 51,6 milyar ₺ ciro yani hasılat elde ettiğini görüyoruz. Bu hasılatın detaylarına baktığımızdaysa, 37,2 milyar ₺’lik kısmının yurt içi satışlardan ve 14,4 milyar ₺’lik kısmının ise yurtdışında yapılan satışlardan elde edildiği anlaşılıyor. Buna karşılık olarak firmanın kısa vadeli 14 milyar ₺ borcu olduğu, uzun vadeli borçlanmaların kısa vadeli kısımlarının ise 30 milyar ₺’yi bulduğu belirtiliyor. Bu haliyle 51,6 milyar ₺ ciro elde ettiği için “gıda devi” olarak lanse edilen firmanın kısa vadede ödemesi gereken borç tutarı 44 milyar ₺’yi buluyor. Uzun vadeli borçlanmalarla birlikte şirketin borçları ilk ay 6 aylık cirosunu da geçerek 65,3 milyar ₺ olarak beyan ediliyor.
Fakat dahası, söz konusu cirodan firmanın elde ettiği kâr oranının düşüklüğü dikkat çekiyor. Öyle ki, firmanın 2025 yılının ilk 6 ayında elde ettiği hasılatın sadece 3,28 milyar ₺’lik kısmının kâr olduğu anlaşılıyor. Bunun yanında aynı bilanço raporunda firmanın aynı dönemde elde ettiği faiz gelirinin ise 2,3 milyar ₺ olduğu belirtiliyor. Raporda firmanın banka mevduatlarında 27,3 milyar ₺’yi faiz geliri elde etmek için tuttuğu anlaşılıyor. Bu haliyle müslümanlığını her planda algı malzemesi yapan Murat Ülker’in elde ettiği faiz geliri, yurtiçi ve yurtdışında yaptığı satışlardan elde ettiği kârıyla neredeyse yarışıyor.

Diğer yandan firmanın satışlarını iki farklı şirket üzerinden gerçekleştirdiği görülüyor. Rapora göre Ülker firması yaptığı hasılatın 16,4 milyar ₺’sini Pasifik Tüketim Ürünleri Satış ve Tic. A.Ş.’ye ve 15,88 milyar ₺’sini ise Horizon Hızlı Tük. Ür. Paz. Sat. ve Tic. A.Ş.'ye yapıyor. Yaptığımız araştırmada Pasifik Tüketim Ürünleri firmasının Yıldız Holding’e ait bir başka firma olduğu ve Yıldız Holding CEO’su olan Mehmet Tütüncü’nün şirketin Yönetim Kurulu Başkanı, Murat Ülker’in ise Yönetim Kurulu Üyesi olduğu anlaşılıyor. Diğer yandan Horizon Hızlı Tük. Ür. Paz. Sat. ve Tic. A.Ş.’nin de benzer şekilde yine Yıldız Holding’e bağlı bir firma olduğu ve Yönetim Kurulu Başkanı ile Yönetim Kurulu üye yapısıyla Pasifik Gıda’ya benzediği görülüyor. Bu iki firmanın Ülker firmasıyla ticari ilişkileri, ilişkilerinin vergisel boyutları ve söz konusu cirolar karşılığında hangi vergi gereksinimlerini yerine getirip getirmediği bilinmiyor. Hatırlanacağı üzere Murat Ülker’e ait Yıldız Holding firması 2024 yılının Kasım ayında Maliye Bakanlığı'nın "vergi yüzsüzleri" olarak tanımladığı ve 5 milyon ₺ üzerinde vergi borcu olanları ifşa ettiği listeye girmişti.Yıldız Holding’in vergi yüzsüzleri listesinin 2070. sırasında yer aldığı görülmüş ve 6 milyon 78 bin ₺ vergi borcu olduğu duyurulmuştu.