Aşure Tatlısı

Aşure gününü bünyesinde barındıran Muharrem ayı içindeyiz. Aşure günü olarak da bilinen 10 Muharrem; tarihsel süreçte özel kılan birçok farklı olay bulunmakta olup, bunların farklı tarihlerde, farklı coğrafyalarda meydana gelmiş olması bugünü birden fazla dinde önemli kılmaktadır. Bugünü acılarla da hatırlıyoruz maalesef. Bu vesileyle bu tarihte Kerbela’da şehit edilen Hz. Hüseyin ve Ehl-i beyti rahmetle anıyoruz.

Bugüne özgü olan ve kültürümüze de geleneksel bir tatlı olarak yerleşmiş Aşure’yi inceleyeceğiz. Aşure, içeriğinde çok sayıda bakliyat ve kuru meyve içeren, nişasta ve lif açısından çok zengin bir yiyecektir. Aşure, başta aşurelik buğday olmak üzere, nohut, kuru fasulye, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir ve ceviz gibi çok besleyici bileşenleri bir araya getirir. Şekeri ayarında eklenmiş bir aşure gerek besleyici olması gerekse yüksek lif oranı sayesinde tüketim sonrasında kan şekerini aniden yükseltmeyen ve uzun süre tok tutma özelliği olan ender tatlılardan biridir.

Türkiye’nin dört farklı ilinden alınan Aşurelerle yapılan analiz çalışmalarında aşurelerin içeriğinde Demir, Magnezyum, Kalsiyum, Potasyum, Fosfor ve Çinko gibi minerallerin yanısıra, çok çeşitli aminoasitler bulunduğu tespit edilmiştir. Tek kasesi ortalama 300 grama denk gelen Aşurenin içerdiği kalori miktarı 280,5 kcal’dir. Alınan bu enerjinin %78’i Karbonhidrattan gelirken, %7’si Proteinden ve %3’ü Yağdan gelmektedir. Aşure, özellikle yağ oranı son derece düşük bir tatlıdır. Öyle ki, 300 gr.’lık tek kasede sadece 1,18 gr. Yağ bulunmaktadır. Bunun yanısıra, tek kasede 5,15 gr. Protein ve 55 gr. Karbonhidrat içermektedir.