Gıda Dedektifi sosyal medya hesabında geçtiğimiz aylarda yapılan bir paylaşımın Ticaret Bakanlığı tarafından soruşturma konusu olduğu duyuruldu. Kendisine yapılan tebligat sonrasında bugün sosyal medya hesabından açıklama yapan Gıda Dedektifi yöneticisi Musa Özsoy, Trakya Çiftliği isimli bir markanın ürününe yönelik bir paylaşımında hiçbir suç unsuru olmadığı, olumsuz algı oluşturulmadığı ve içerik beyanıyla besin değerleri tablosundaki beyanların çelişkisinin konu edilerek tüketicinin bilinçlendirilmesinin amaçlandığını vurguladı. Söz konusu paylaşım, içeriğinde ilk sırada bezelye proteini ve patates proteini yer almasına rağmen 100 gramda sadece 1 gram protein içeren bir üründeki içerik beyanındaki tutarsızlığa dikkat çekiyor.

Tüm dünyada olduğu gibi Türk Gıda Kodeksi'ne göre de ürün ambalajlarında beyan edilen içerikler çoktan aza doğru sıralanıyor. Dolayısıyla içerikte ilk sırada bulunan bir bileşenin, o üründe en yüksek oranda yer alan bileşen olması gerekiyor. Bahsi geçen Trakya Çiftliği markalı üründe de ilk sırada protein bileşenleri bulunmasına rağmen, besin değerleri tablosunda protein oranının 100 gramda sadece 1 gram olarak belirtiliyor. Ticaret Bakanlığı'nın bugün hesabımız aleyhine başlattığı soruşturma yazısında ise beyanında açıkça çelişkiler bulunan ve tüketiciyi aldatıcı nitelikte olan bu ürünü adeta firma avukatı gibi savunuyor!
Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu söz konusu paylaşımın "olumsuz algı oluşturmaya çalıştığı", "ürünün tereyağı ile aynı protein seviyesinde olmasının doğal olduğu" ve "ürünü kasıtlı olarak itibarsızlaştırdığı" gibi gibi ithamlarla suç unsuru teşkil ettiğini savunuyor. Oysa söz konusu paylaşımda teknik olarak tüketicinin yanıltıldığı ve içerik beyanındaki çelişki vurgulanıyor. Öyle ki, ürün içeriğinde ilk sırada bezelye proteini ve patates proteini bulunmasına rağmen, ürünün besin değerleri tablosunda 100 gr'da 1 gr protein bulunduğu beyan ediliyor. Bu durum da ortaya teknik bir çelişkiyi çıkarıyor! Öyle ki, içerik beyanında çoktan aza sıralanma kuralına göre en yüksek oranda olması beklenen protein oranının sadece %1 oranında ve dahası içerikte 2. sırada yer alan yağdan daha az olduğu görülüyor.

Bu çerçevede bu ürünün Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Mevzuatı'na aykırı olduğu da aşikar bir şekilde ortada olup, yayınımız buna dikkat çekmesine rağmen birileri üzerine hiç vazife bile olmayan bir durumu "kim olduğu bilinmeyen bir başvurucunun başvurusu" üzerine kendine görev addedip, hakkımızda bu akıl almaz iddia ve ithamları ortaya koyuyor. Teknik olarak bu detayları bilmemesine ve bir ürünün tüketiciyi aldatıcı bir şekilde reklamının yapılmamasına rağmen Reklam Kurulu'ndaki art niyetli kişiler paylaşımımıza yönelik dayanaksız ithamlarda bulunarak soruşturma başlatıyor. Bu kurulun daha önce Murat Ülker denen işadamının bireysel ilişkilerini kullanarak yaptığı başvuru kapsamında bir cümlemizi kırparak tarafımıza 550 bin₺ tutarında haksız, dayanaksız ve art niyetli ceza uyguladığı düşünüldüğünde yaşanan bu ironik durum anlaşılabiliyor. Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti'nin güzide bir bakanlığının bu tarz uydurma suçlamalar, iddialar ve neredeyse bir firmanın avukatının elinden çıkmış tarzda itham edici karalamalarla birilerini memnun etmek için düşürüldüğü hali de üzülerek takip ediyoruz.